07 Şubat 2012 Salı

birden yapayalnız kalıyorum dünyada.. manevi bir çatının tepesinde seyrediyorum bütün bunları.. dünyada yalnızım.. görmek, uzakta olmaktır.. açıkça görmek, durmaktır.. tahlil etmek, yabancılaşmaktır.. insanlar bana değmeden geçiyor yanımdan.. etrafımda havadan başka şey yok.. kendimi o kadar tecrit edilmiş hissediyorum ki, üzerimdeki giysiyle aramdaki boşluğu bile algılıyorum..

07 Şubat 2012 Salı

sizi düşünürken yüzünüzü göstermeyebilirsiniz..

07 Şubat 2012 Salı

hayatla aramda ince bir cam var.. açıkca görmeme ve anlamama rağmen dokunamıyorum hayata..

07 Şubat 2012 Salı

seni fark ettiği an geniş bir gülümseme kaplıyor yüzünü.. sadece ağzıyla değil, burnuyla, alnıyla, yük çeken omuzlarıyla beraber, bütün mahalleye yayılan bir arzuyla gülümsüyor.. güzel bir ülkeye bakıyor sanki.. gözlerinde pırıltılı bir sadakat.. bu kusursuz an gelip geçtiğinde iyileşmeyecek bir yara açılıyor içinde.. elinde fotoğraf makinesi, nereye gidersen git bu gülüşü asla yakalayamayacağını henüz bilmiyorsun..

07 Şubat 2012 Salı

şu yaşa geldin, evlat sözcüğüne hala bir mana yükleyemedin.. sivri kemikli kız çocuğundan yuvarlak bir kadına evrildikçe aklına düşen evlat, hep bir yabancı olarak doğuyor içine.. sende cana bulanan bir yabancıya duyacağın bağımlılıktan ödün kopuyor.. kimdir o bilmiyorsun.. yüzünde kendine benzeş izler aradığın ötekinden, mutluluğun özünü bağışlayan çocuktan, seni toprağa uğurlayacak mihmandardan, mezarının yanını ayırdığın öbür cesedinden başka kim? kimi zaman yapayalnız ölmemek için istiyorsun onu, kimi zaman doğurmakla ölümüde doğurmuş olacağın için istemiyorsun.. boş kasıklarını her okşayışında sonsuzluğu ısıtan bir ateşe değiyor ellerin.. o zaman ellerini derhal uzaklaştırıyorsun.. bir soydaş eklemek, birisinin atası olmak, dünyanın gelip geçiciliğine haybeye meydan okumak gibi geliyor.. doğurmak, tam olan ruhu eksiltmek mi yoksa, bir türlü emin olamıyorsun..

07 Şubat 2012 Salı

hep aynı güçle özledim.
özlemeyi hep iyi bildim.
kavumakta ise hep acemiyim..

07 Şubat 2012 Salı

eğer birgün hayatıma ihtiyacın olursa gel ve al onu..

07 Şubat 2012 Salı

hayatımıza girmiş ve oradan "suçlu ilan edilmeden" çıkmayı başarmış kaç kişi vardı ?

06 Şubat 2012 Pazartesi

Adına yaşam kavgası denen kavgayı karnımızı doyurmak ve sevebilmek uğruna olduğu kadar, içimizdeki kitleyi öldürmek uğruna da veririz. Kimi koşullar altında bu kitle, bireyi bencillikten tümüyle uzak, dahası kendi yararına aykırı davranışlara dek götürebilir. "İnsanlık", bir kavram olarak bulunmadan ve sulandırılmadan çok önce, kitle olarak vardı. Bu kitle vahşi, coşkun, kocaman ve sımsıcak bir hayvan gibi hepimizin içinde derinlerde bir anafor gibi kaynar. Kitle, yaşına karşın, dünyanın en genç hayvanı, en öz yaratığı, ereği ve geleceğidir. Onun üzerine hiçbir bilgimiz yok; hala bir birey olduğumuz varsayımıyla yaşamaktayız. Kimi zaman kitle, gök gürültüsünden örülü bir fırtına içinde her damlanın yaşadığı ve aynı şeyi istediği coşkun bir okyanus gibi saldırı üzerimize. Bu saldırının hemen ardından parçalanıp gitme alışkanlığını henüz koruduğu için, fırtına geçince yine biz olarak, zavallı ve bırakılmış şeytancıklar olarak kalırız. Bir zamanlar bu denli çok, bu denli büyük, bu denli bütün olduğumuzu anılarımıza sığdıramayız bir türlü. ... Bir gün gelecek, kitle artık parçalanamaz olacak; belki de önce bir ülkede başlayacak, sonra orayı çıkış noktası yapıp çevresinde ne varsa yutarak ilerleyecek; ta ki artık Ben, Sen, O kavramı değil, ama yalnızca kitle var olacağından, kitlenin varlığına ilişkin tüm kuşkular ortadan kalkana dek.

06 Şubat 2012 Pazartesi

Körlük, zamanı ve mekanı alt etmeye yarayan bir silahtır; varlığımız tek dayanağını gerek yapıları, gerekse kapsamları bakımından pek yetersiz olan duyularımızla kavradığımız birkaç kırıntının dışında, sonsuzluğa dek uzanıp giden bir körlükte bulunur.

"alıntıdır hakkında Üyelik formu içi tıklayın Alıntı eklemek için tıklayın Üye olarak alıntılara yorum yapabilirsiniz.

Emrah ATEŞ

Emrah Ateş - 1989 İstanbul doğumlu. Aslen Karslı. Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümünü bitirdi. 7 yıldır internet ve fanzin dergiler aracılığı ile şiir, öykü ve deneme yazıları yazıyor. Sairinsharfi.tumblr.com internet adresinde yazdığı yazılar sayesinde farklı kesimler tarafından çok sevildi ve hâlâ bu sitede güncel olarak yazılar yazmakta. İlk kitabı Hayat Meyhanesi’ni 1 Haziran 2015’te Kent Kitap etiketiyle yayınladı.

Devamı...

Son Yorumlar

Alıntı Yapılan Diğer Kitaplar

 Kürk Mantolu Madonna kitabından yapılmış alıntıları görmek için kapak resimlerine tıklayın. Olasılıksız kitabından yapılmış alıntıları görmek için kapak resimlerine tıklayın. 19 kitabından yapılmış alıntıları görmek için kapak resimlerine tıklayın. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitabından yapılmış alıntıları görmek için kapak resimlerine tıklayın. Esir Şehrin İnsanları kitabından yapılmış alıntıları görmek için kapak resimlerine tıklayın. Sana Gül Bahçesi Vadetmedim kitabından yapılmış alıntıları görmek için kapak resimlerine tıklayın.

Alıntı İstatistikleri

  • Alıntı Sayısı: 3461
  • Kitap Sayısı: 34977
  • Yazar Sayısı: 15959